ABD saldırı seçeneklerini masaya koydu: Maduro’yu devirme planı

New York Times gazetesine göre ABD’li yetkililer henüz nihai bir karar alınmadığını, harekâta girişmenin Amerikan kuvvetlerini tehlikeye atma riski ve operasyonun siyasi ve hukuki açıdan başarısız olma endişesi taşıdığını belirtti.

Hükümet kaynakları, başkanın danışmanlarının Devlet Başkanı Nicolás Maduro’yu devirme seçeneği üzerinde baskı yaptığını bildirdi. Herhangi bir askeri tırmanış için daha geniş bir hukuki zemin oluşturma çabası kapsamında, Beyaz Saray yardımcıları Adalet Bakanlığı’ndan, Kongre’den açık bir kuvvet yetkisi olmaksızın üst düzey Venezuelalı yetkililerin hedef alınmasını mümkün kılacak yönergeler hazırlamasını istedi.

Bazı yetkililer, bu yönergelerin Maduro ile üst düzey subayları “Cartel de los Soles” (Güneşlerin Karteli) örgütü ile ilişkilendirerek yorumlanmasına dayanabileceğini öngörüyor; yönetim kaynaklarına göre bu sınıflandırma, uzun süredir uygulanan ABD yasağının ötesinde, bu kişilerin meşru hedefler olarak muamelesini haklı gösterebilecek bir dayanak sağlayabilir.

Yönetim, halihazırda şüpheli uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı kişilere yönelik hedefli operasyonlarını genişletti; bu operasyonlarda denizde yakalama ve adalete teslim etme yerine, önceki uygulamaya kıyasla hedeflere yönelik öldürme vuruşları da gerçekleştirildi. Maduro’yu devirmeye yönelik herhangi bir girişim, Washington’ın gerekçeleri — uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele, petrol kaynaklarına erişim ihtiyacı ve Maduro hükümetinin suçluları/suçluları ABD’ye gönderdiği iddiaları — ışığında daha fazla hukuki ve siyasi sorgulamaya maruz kalacaktır.

Başkan Trump, CBS’e verdiği röportajda Venezuela ile olası bir savaşı sorduğunda, “Buna inanmıyorum. Sanmıyorum; ama bize kötü davrandılar, sadece uyuşturucu meselesinde değil,” dedi. Trump, kanıt sunmadan Maduro’nun cezaevlerini açıp “Tren de Aragua” çetesinin üyelerini ABD’ye gönderdiği iddiasını yineledi ve “Maduro’nun günlerinin sayılı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Haberde, geçici Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Başkan’ın dar çevresindeki bazı danışmanların Maduro’yu devirmek yönünde itici güç oldukları belirtildi. Buna rağmen Trump, operasyonun başarısız olmasından çekiniyor ve sık sık “Bunun karşılığında ne elde edeceğiz?” diye soruyor; özellikle Venezuela petrolünden elde edilebilecek faydayı önemsiyor. Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly bir açıklamada, “Başkan Maduro’ya mesajını net iletti: Uyuşturucuları ve suçluları ülkemize göndermeyi bırakın. Başkan, uyuşturucu kaçakçılığı yapanları vurmaya devam edecek; diğer her şey sadece spekülasyondur” dedi.

Siyasi tartışmalar aynı zamanda sahadaki askeri hareketlilikle birlikte yürüdü. Trump’tan nihai bir karar alınmayacağı belirtilirken, nükleer uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un bu ay ortasında Karayipler’e ulaşması bekleniyor; geminin yaklaşık 5 bin denizci taşıması ve 75’in üzerinde taarruz, keşif ve destek uçağı bulunması öngörülüyor.

Ağustos sonlarından bu yana bölgeye Amerikan kuvvet takviyeleri devam ediyor; Karayipler’de yaklaşık 10 bin Amerikan askeri konuşlu bulunuyor; bunların yarısı gemilerde, diğer yarısı Porto Riko’daki üslerde. Savunma Bakanlığı (Pentagon), Venezuelalı kıyılara yakın görev uçuşları gerçekleştirmesi için B-52 ve B-1 bombardıman uçaklarını göndermiş; yetkililer bunu bir güç gösterisi olarak nitelendirdi. Özel harekât görevlerinde kullanılan 160. Hava Filosu da kıyı açıklarında tatbikatlar yaptı; bu birlik daha önce saldırı, taşıma ve destek görevleri yürütmüştü. Analistler, bu açıkça ilan edilmiş yığınak ve hızın Venezuela liderliğine psikolojik baskı uygulamaya yönelik olduğunu değerlendiriyor.

Trump, açıkça CIA’ye (Merkezi İstihbarat Teşkilatı) Venezuela içinde gizli operasyonlar yürütme yetkisi verme ihtimalini tartıştı; bu, Amerikan başkanlarının nadiren önceden açıkladığı bir adım olurdu.