HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu’ndan Demirtaş’ın tahliye iddilarına ilişkin net açıklama

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu’ndan Demirtaş’ın tahliye iddilarına ilişkin net açıklama
Yayınlama: 05.11.2025
A+
A-

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Ekol TV’de Nagehan Alçı’nın gündeme dair sorularını yanıtladı. Terörsüz Türkiye sürecine katkı sunmaya devam edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, “Terörsüz Türkiye süreci başarıya ulaşmak zorunda. İnanıyorum ki bu sefer olacak.” dedi.

“Bunu bir çatlak ya da bir kavga şeklinde isimlendirmek doğru değil”

Cumhur İttifakı’nda çatlak var iddialarıyla ilgili konuşan Yapıcıoğlu, “Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi belki niyet okuyucular bazı temenniler dile getiriliyor. Bu ilk değil. Bir konu gündeme geldiğinde o konuyla ilgili ittifakın bileşenlerinden herhangi birisi diğerinden farklı bir şeyi dile getirdiğinde ‘ittifakta çatlak mı var, ittifak üyeleri birbirine düştü’ gibi manşetler ya da bunun üzerinde bolca yorumları hep duyuyoruz. İlk defa duyduğumuz bir şey değil. Bu son da olmayacak. Fakat çok net ifadelerle her seferinde bu reddediliyor. Böyle bir şey yok. Ama görüş ayrılığı yok mu derseniz görüş ayrılığı var elbette. Hiçbir zaman da ittifakın içerisindeki partiler memleketin bütün meseleleriyle ilgili birbirine tamamen ölçüşen bir fikir serdetmediler. Bazı meselelerde yüzde 100 aynı düşünebilirsiniz. Ama bütün meselelerde yüzde 100 aynı düşünürseniz o zaman aynı partinin çatısı altında siyaset yaparsınız. Hatta aynı partinin içerisinde bile bazı konularda partinin farklı üyeleri farklı farklı düşünebilir. Bu çok doğaldır ama bunu bir çatlak ya da bir kavga, bir ayrışma şeklinde isimlendirmek doğru değil.” ifadelerini kullandı.

“Böyle bir sistemde ittifakların olması çok tabiidir, hatta bazen de zorunludur”

DEVA ve Gelecek Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılacağı iddialarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, bunları konuşmak için henüz erken olduğunu ve seçim döneminde yeni ittifakların oluşabileceğini kaydetti. Cumhur İttifakı’nın genişlemesinin mümkün olabileceğini belirten Yapıcıoğlu, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve Cumhurbaşkanlığı seçilme şartları, siyasi partileri birbiriyle ittifak yapmaya zorluyor. Böyle bir sistemde ittifakların olması çok tabiidir, hatta bazen de zorunludur.” dedi.

“ ‘Bir meseleyi yok farz ederek ondan kurtulabilirsiniz’ gibi bir yaklaşım değil”

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin “Kürtler, Türk milletinin parçasıdır.” Sözlerine ilişkin soru üzerine değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, “Meselenin altında belki tek parti hegemonyasının sürdüğü dönemlerde bir halkın bütün olarak diliyle, kültürüyle, kimliğiyle yok sayılması, sorunu bugüne kadar getirmiştir ve gittikçe büyütmüştür. Bu doğru bir yaklaşım değil. İmparatorluk bakiyesi topraklar üzerinde farklı inançlara mensup, farklı mezheplere mensup, farklı etnik kökenlere mensup insanlar birlikte yüzyıllar boyunca beraber yaşamışlar, kardeş olmuşlar, akraba olmuşlar… Sonra birdenbire yeni bir üst kimlik oluşturma gayreti oluşmuş ve bu resmi ideoloji etrafında şekillenmeye başlayınca bazı acılar yaşanmış ve şu anda biz Meclis olarak, komisyon olarak, millet olarak o sıkıntıları nasıl aşabileceğimizi tartışıyoruz, konuşuyoruz. ‘Bir meseleyi yok farz ederek ondan kurtulabilirsiniz.’ gibi bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir.”

“Terörsüz Türkiye sürecinde siyasetin zemini genişleyecek”

“Memlekette bir Kürt meselesi vardır.” diyen Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

“Bir de memleketin bir şiddet, bir terör sorunu var. İkisini birbirine karıştırmamak lazım. İkisi de birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmeli. Terörsüz Türkiye sürecinde önce silahlar susacak, şiddet bitecek. Ama bu bitince öbür meselelerimizi konuşmanın önü açılacak. Siyasetin zemini genişleyecek ve inşallah onları da çözmek daha kolay hale gelecek. İkisini birden de çözme potansiyeli vardır.”

“Hukuk herkese eşit uygulansın”

“Selahattin Demirtaş’ın tahliyesine yönelik ne düşünüyorsunuz?” sorusuna cevap veren Yapıcıoğlu, “Bir hukukçu olarak diyorum ki herkes için asıl olan tutuksuz yargılamadır. Fakat ben şuna külliyen karşıyım: Sıradan bir vatandaş, tutuklu olarak yargılanabilir ama ünlü birisi olursa tutuklu olarak yargılanmasın, serbest bırakılsın. Ben bunu kişilerden bağımsız olarak söylüyorum. Kimseye ayrımcılık yapılmasın, kimseye ayrıcalık da tanınmasın. Hukuk herkese eşit uygulansın.”

“O kitlenin sokağa çağırılmasında bunların öngörülebiliyor olması gerekirdi”

Yasin Börü’nün Kobani bahaneli olaylarda katledilmesinin hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, “Siyaset duygusallıkla yapılmaz. Ben duygusal bir şekilde cevap vermem. Ben siyasi gerçeklere, hayatın olağan akşına ve hakikat arayışında nerede durmam gerektiğine bakarım. Bana göre o kitlenin sokağa çağırılmasında bunların öngörülebiliyor olması gerekirdi. En azından basiretli bir siyasetçi bunu öngörebilirdi. Siz kalabalıkları sokağa çağırıp bu kadar duygusal bir ortamda ‘bundan sonra her yer Kobani olacak’ dediğinizde siz istemeseniz de bazı olayların önünü alamayabilirsiniz. Sonuç itibariyle mahkemede her bir öldürme olayından dolayı onların sorumluluğu sabit görülmedi. Ondan ceza almadılar. Fakat yapılan çağrılardan dolayı ceza aldılar. Ama bu ceza henüz kesinleşmedi ve yargı süreçleri devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“Demirtaş, yaşanan acı olaylardan sonra tahliye edilirse adalet duygusu ciddi şekilde zedelenen bir kitle de olacak”

Meclis Başkanı Numan Kurulmuş ile Diyarbakır ziyaretinde yaşadığı bir olayı aktaran Yapıcıoğlu, “Cuma namazından sonra Diyarbakır Ulu Camii’nin önünde oturduk. Orada vatandaşlardan bir tanesi sürecin olumlu seyretmesi ve halkın buna inanması için Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerektiği yönünde bir şey söyledi. O toplumun içerisinde başka birisi ‘Yasin Börü ne olacak? Onlara yapılanlar, onlar nereye konulacak?’ diye tepki gösterdi. Yani toplumun içerisinde Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesini talep edenler olduğu gibi Selahattin Demirtaş, yaşanan acı olaylardan sonra tahliye edilirse adalet duygusu ciddi şekilde zedelenen bir kitle de olacak.” ifadelerini kullandı.

“Olumsuz şartlarda dahi sürekli büyüyen bir partiyiz”

Zor şartlarda ve kıt imkânlarla siyaset yaptıklarını kaydeden Yapıcıoğlu, buna rağmen bölgede 3’üncü parti konumuna gelmelerinin azımsanması gerektiğini ifade etti. Yapıcıoğlu, “Her 5 Kürt’ten 1’nin oyunu alan bir parti tek başına Kürtlerin temsilcisi değil, Kürt siyasi hareketi de değildir. Biz emin adımlarla geliyoruz. Bakınız birçok parti erimeye doğru giderken biz bu olumsuz şartlarda dahi sürekli büyüyen, sürekli katlayarak gelen bir partiyiz.”

“İmralı’ya gidilmesinin gerekli olduğunu düşünmüyorum”

Komisyon üyelerinin İmralı’ya gitmesini doğru bulmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Ben gitmeyeceğimi söyledim. Gidilmesinin gerekli olduğunu da düşünmüyorum. Şimdiye kadar söylemediği neyi söyleyecek?” diye konuştu.

“Anadilde eğitim hakkı, asla şarta bağlanmaması gereken temel bir insani haktır”

Anadilde eğitim hakkına dair de değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: “Bir kişinin kendi dilini konuşması, kendi diliyle eğitim görebilmesi, kendi diliyle hizmet alabilmesi, kendi diliyle kendisini resmi kurumlarda ifade edebilmesi, kendi dilini gelecek kuşaklara aktarabilmesi, kendi diliyle yayın yapabilmesi, kendi diliyle siyaset yapabilmesine genel manada dil hakkı diyoruz. Bence bu gereklidir ve çok tabii bir haktır ve asla pazarlık edilmemesi gereken, asla şarta bağlanmaması gereken temel bir insani haktır.”

“Emperyalistler bizi birimize düşürerek kullanmak istiyorlar”

Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması için ellerinden gelen katkıyı sunacaklarını ifade eden Yapıcıoğlu, “Terörsüz Türkiye süreci başarıya ulaşmak zorunda. Ben inanıyorum ki bu sefer olacak. Çünkü bir mecburiyet var. Herkes bunu hissediyor. Çünkü herkes yoruldu. Yani bunun böyle gitmeyeceği görüldü. Önceki süreçten inşallah ders alınmıştır. Buna ilişkin işaretler, alametler var. Emperyalistler bizi birimize düşürerek kendi ekmeklerine yağ sürülmesini istiyorlar. Kimse buna izin vermesin.” şeklinde konuştu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.