“…Devlet Reisi Bir Çobandır…”

“…Devlet Reisi Bir Çobandır…”
Yayınlama: 27.01.2023
A+
A-

İbn-u Ömer’den (radiyallahu anhuma) rivayet edilmiştir. Dedi ki; Resulullah’ı (sallallahu aleyhi ve sellem) işittim şöyle buyuruyordu:

“Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz.” (Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), dünyada sorumsuz kimse bulunmadığı gerçeğini dile getirmiş ve en sorumlu kimse olan “Devlet Başkanı”yla söze başlamıştır. Devlet reisi devletin başı olması sebebiyle en büyük âmir, en önemli şahsiyet, dolayısıyla en sorumlu kimsedir.

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) sorumlu olan kimseyle sorumlu olduğu şeyleri çoban-sürü benzetmesiyle anlatmıştır. Çoban, saflığı ve samimiyeti temsil eder. O güttüğü koyunlara derin bir şefkat ve merhamet besler. Koyunlarını en güzel otlaklarda yaymaya çalışır, onları sular, eğlek yerine götürüp yatırır. Kurda kuşa kaptırmaz. Onların hastalanmamasına dikkat eder. Hasta olanlara da özel ihtimam gösterir.

Yönetici de yönettiği kimselere, çobanın sürüsüne sahip çıktığı gibi iyi duygularla arka çıkmalı, onları koruyup gözetmelidir. İdaresi altındakilerin kendisine Allah’ın emaneti olduğunu düşünmeli, onlara şefkat ve merhamet göstermeli, ihtiyaçlarını araştırıp gidermeli, kısacası yönettiği kimselerin bahtiyarlığını istemelidir.

Aynı şekilde yönetici yönettiği kişileri peşinen mahkûm etmemeli. Çünkü herkesin kötü olduğunu düşünmek, onlara karşı katı davranmaya ve kendilerine haksızlık etmeye yol açar. İş hayatında huzur yerine huzursuzluk, güven yerine güvensizlik yaygınlaşır ve herkes tedirgin olur.

 

İstişare esastır

Devlet reisi sadece aklı ile değil, devletinin âlimleri ve ileri gelenleri ile istişare ederek hareket etmelidir. Ancak o zaman işlerinde muvaffak olur ve başarıya ulaşabilir.

Allah Teâlâ buyuruyor:

“İş hakkında onlarla istişare et!” (Al-i İmran: 159)

Ebû Hüreyre radiyallahu anh anlatıyor:

Resûlullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) daha fazla ashabıyla istişare eden bir kimse görmedim.” (Tirmizî)

 

Devlet reisi dini muhafaza eder. Asayişi sağlar ve zulmün her çeşidine engel olur.

Ebû Hüreyre’den (Radiyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

Yönetici bir kalkandır. Onun ardında savaşılır, onunla (tehlikelerden) korunulur. Şayet o, Yüce Allah’a karşı takvayı emreder ve adaletle hükmederse bundan dolayı sevap kazanır. Bunun dışında bir şey emrederse o zaman yaptıkları kendi aleyhine olur.” (Müslim)

 

Devlet adaletle ayakta kalır, zulüm ile yıkılır.

“Hiç şüphesiz Allah adaleti emreder.” (Nahl: 90)

Kendisine canlısı cansızıyla bir devlet emanet edilen devlet başkanı, üstlendiği sorumluluğun pek büyük, aldığı görevin altından kalkılamayacak kadar ağır olduğunu düşünerek yönettiği herkese karşı âdil davranmaya gayret etmeli, sorumluluk sınırı içinde bulunan hiç kimsenin, bir başkasının hakkını yemesine izin vermemelidir.

“(Allah) insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa: 58)

Hz. Âişe validemiz (radiyallahu anhâ) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu söyledi:

“Allah’ım! Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar. Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara yumuşak davrananlara sen de yumuşaklık göster.” (Müslim)

Ayrıca “Kıyamet günü insanlar nezdinde Allah’ın en sevdiği kişinin âdil imam, en çok buğzettiği ve mekân olarak kendisine en uzak kişinin ise zâlim imam olduğu” ve “Âdil imâmın Allah’ın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı günde Allah tarafından gölgelendirileceği” Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından adaletli yönetici için verilen bir müjdedir.

 

Yönetici, yetkilerini şahsi çıkarları için kullanmayacak

Yöneticilerin gerek Allah katında gerekse insanlar nezdinde saygı görmesi ancak makamından kaynaklanan menfaatlerle şahsi menfaatini birbirine karıştırmamasıyla mümkündür. Bu hususta Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bir zatın zekât malları ile kendisine verilen hediyeleri birbirinden ayırmasına karşı çıkmış ve ona “Annenin yahut babanın evinde otursan bunlar sana hediye edilir miydi edilmez miydi o zaman görürdün.” buyurmuştur.

 

Mesuliyet bilincini taşıyan ve Allah’tan korkan bir kimse mecbur kalmadıkça devlet reisliği görevini üstlenmeyi talep etmez.

Zira İslam’da reislik bir iftihar, böbürlenme ve zevk-u sefa vesilesi değil aksine en ağır bir hizmet kapısıdır. Bu nedenle yöneticilik talep edilmez ve talep eden herkese de yöneticilik verilmez.

Bir defasında Ebû Mûsa el-Eşarî’nin (radiyallahu anh) amcaoğullarından iki kişinin onu aracı kılarak Rasûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanına gelip yöneticilik istemeleri anlatılmaktadır. Hz. Peygamber’in bu konudaki tavrı ise gayet açık ve nettir. Bu meselede onlara verdiği cevap şöyledir: “Biz işimizde onu isteyeni tâyin etmeyiz.”

 

Güvenilir danışman nimettir.

“Allah Teâlâ bir yöneticinin hayrını dilerse ona sâdık bir yardımcı murâd eder; yönetici işi unuttuğu zaman ona hatırlatır, hatırladığı zaman da ona yardım eder. Allah yöneticinin hakkında başka bir şey murad etmişse ona kötü bir yardımcı verir; yönetici unutursa ona hatırlatmaz, hatırlarsa da ona yardım etmez.” (Ebû Dâvûd)

 

Şartları haiz olan emir ve devlet reisine itaat farzdır.

İtaatin olmadığı yerde devlet reisinden; dolayısıyla devletten, düzenden ve emniyetten söz edilemez.

İbn-u Ömer’den (radiyallahu anhuma) nakledildiğine göre, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

Günah işlemesi emredilmedikçe, hoşlansa da hoşlanmasa da dinlemek ve itaat etmek, Müslüman bir kişinin vazifesidir. Eğer kendisine günah emredilirse dinlemek ve itaat etmek yoktur.” (Müslim)

Allah (celle celaluh), İslam ümmetini zalim yönetim ve yöneticilerin şerrinden azâd ve muhafaza eylesin! Âmîn!…

Abdulkuddus YALÇIN

The post “…Devlet Reisi Bir Çobandır…” first appeared on İNZAR DERGİSİ.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.