HÜDA PAR Milletvekili Demir: Biz şehri imar ederken nesli ihmal etmeyeceğiz

HÜDA PAR Milletvekili Demir: Biz şehri imar ederken nesli ihmal etmeyeceğiz
Yayınlama: 27.02.2024
A+
A-

Seçim çalışmaları için Mardin’e gelen HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şehzade Demir partisinin Midyat Belediye Başkan Adayı Adnan Bozkurt’un halk ile buluşma yemek programına katıldı.

Bir dizi ziyaret ve seçim çalışmaları için Mardin’e gelen HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şahzade Demir, partisinin Midyat Belediye Başkan adayı Adnan Bozkurt’un STK, muhtarlar, kanaat önderleri ve halkla buluşma yemeği programına katıldı.

 

Burada katılımcılara hitap eden Demir, HÜDA PAR siyasetinin amaçlarını aktardı.  

Seçim sürecine rağmen HÜDA PAR olarak Gazze’deki soykırımı asla akıllarından çıkarmadıklarını belirten Demir, Gazze meselesinin siyaset üstü bir mesele olduğunu belirtti. 

HÜDA PAR Midyat Belediye Başkan Adayı Adnan Bozkurt’un STK temsilcileri, kanaat önderleri, muhtarlar ve halk ile buluşma programı bir düğün salonunda düzenlendi. 

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, HÜDA PAR Midyat Belediye Başkanı Adnan Bozkurt ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Çevik birer selamlama konuşması yaptı.  

Katılımcıların büyük tezahüratıyla kürsüye çıkan Midyat Belediye Başkan Adayı Adnan Bozkurt, konuşmasında, kendisine verilen anlamlı görev için teşekkür etti. 

Gazze’deki soykırıma tepki göstererek sözlerine başlayan Bozkurt, Belediyeyi rant değil hizmet kapısı yapacaklarını, 72 mahalleye eşit hizmet anlayışıyla, “Dürüst Belediyecilik Gerçek Hizmet” şiarıyla hizmete talip olduklarını ifade etti.  

“Kendimize istediğimizi kardeşlerimize isteyecek, kendimize istemediğimizi hiç kimseye istemeyeceğiz”

Ardından bir konuşma yapan Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Çevik ise şunları kaydetti:  

“Hakka ve halka hizmet yolunda kurulduğumuz günden bugüne ve bugünden sonrasına kadar en büyük projemiz HÜDA PAR olarak sevgi ve adalet olacaktır. Kendimize istediğimizi, kardeşlerimize isteyecek, kendimize istemediğimizi hiç kimseye istemeyeceğiz. Bizim HÜDA PAR olarak ‘Dürüst siyaset, gerçek adalet’ hizmet anlayışıyla özelde Mardin’imizi büyükşehir ve 10 ilçemizle Allah’ın izniyle ötekileştirmeden, ayrıştırmadan eğer siz değerli kardeşlerim ve sizin huzurlarınızda bütün Mardinli kardeşlerim, bizleri tercih eder ise, genel başkanımızın tanımıyla bu emaneti bizlere tevdi ederseniz Allah’a vereceğimiz hesap bilinciyle hareket edeceğiz. Yetimin, öksüzün, dulun, muhtacın, zenginin, fakirin herkesin hukukunu adalet temelinde koruyacak ve son kuruşuna kadar bütün toplumun hizmetine Allah’ın izniyle sunacağız. Bizim burada birçok projemiz var. Ben sizleri temin ederim ki, en büyük projemiz yalan konuşmamak olacaktır. Ayrıca emaneti koruyacağız ve malınızı yemeyeceğiz.”

Daha sonra söz alan HÜDA PAR Milletvekili Şahzade Demir, HÜDA PAR’ın yönetim anlayışı, hizmet anlayışı ve değerler anlayışı ile ilgili açıklamalarda bulundu.  

Gazze unutulmadı 

Gazze’deki aylardır süren soykırıma dikkati çeken Demir, “Gazze’de direnen kardeşlerimizin muzaffer olmaları için bize düşen, gece gündüz sabah akşam günde 5 vakit ve gece namazlarında 6 vakit olmak üzere toplum olarak her gün bu kardeşlerimize dua etmemiz gerekiyor. Rabbim onları muzaffer eylesin. Rabbim siyonizmi kahru perişan eylesin. Rabbim Müslümanlara izzet ve gayret nasip etsin inşallah.” şeklinde konuştu.   

“Türkiye’nin HÜDA PAR’ın misyonuna, HÜDA PAR’ın değerlerine çok ihtiyacı var” 

Demir sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Gazze’nin bu durumu da ortaya koyuyor ki Türkiye’de hakikaten HÜDA PAR’ın misyonuna HÜDA PAR’ın değerlerine çok ihtiyaç var. Biz memleketin HÜDA PAR’a ihtiyacı var derken, sadece alt yapı ve üst yapı ile alakalı hizmet sektöründen söz etmiyoruz. Siyaset üstü, farklılıklar arz eden anlayışımız, değerlerimiz, yapılması gereken şeylerimiz vardır. Huzurlu ve güvenli şehirler HÜDA PAR’la olur, bizimle olur derken huzurun ve güvenin ne olduğunun da aslında altını çizmek lazım. Biz hakikaten çok farklı bir siyaset yürütüyoruz. Bizi tanıyan, takip eden herkes bilir. Biz mala, makama, mevkiye, ranta ve şöhrete asla prim vermeyiz. Bunlara değer veren, bunları önemseyen, bunları asıl amaç edinen hiç kimsenin aramızda yeri yok. Bunları amaç eden hiç kimsenin bizde bulunması zaten mümkün değil. Niye peki? Bizim iki tane farklı, özel hassasiyetimiz var. Siyasetimizi bunların üzerine inşa ettiğimizi bütün dünya âlem biliyor. Burada da bir kez daha ifade etmiş olayım. Meşruiyet hususu bizim olmazsa olmazımızdır. Diğer önemli bir husus; bir icraat yaparken, bir şey söylerken, bunu kimin için ve ne için yaparız, bundan kim kazanacak, neye yarayacak, kime yarayacak? Bunun için eğer sadece ben kazanacaksam, şahsım ön plana çıkacaksa ya da sadece partim kazanacaksa; bunun ne meşruiyeti var ne de insanlara faydası var. Şu anda Türkiye’de oturmuş siyaset geleneğinin zaten kırmızı çizgisi, temeli ve paradigması budur. Ben kazanayım, partim kazansın, gerisi umurumda değil. Bizim böyle bir siyasi anlayışımız asla olamaz.” 

“Biz şehri imar ederken nesli ihmal etmeyeceğiz” 

Memleketin değerler konusunda harap bir halde olduğunu hatırlatan Demir, “Bugün siyasetin, siyaset kurumunun, mevcut yöneticilerimizin, belediye başkanlarımızın, vekillerimizin yerel ve genel idarecilerimizin sorunları çözmekte aciz kaldığını hepimiz biliyoruz. Niye biliyoruz? Sorunlardan biliyoruz. O kadar çok sorunumuz var ki, hakikaten Türkiye’de sorun çözmek için memleket için, kardeşliği tesis etmek için acaba çalışan kimse var mı diye ciddi ciddi sorarız. Çünkü memleketin neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Benim sorundan kastım sadece fiziki sorunlar değildir, yollar değildir, hastaneler değildir. Alt yapı üst yapı değildir. Memleketin sorunlarından kastım hem fiziki sorunlar hem manevi sorunlar ve değerlerdir. Bugün memleketimiz ve insanımız, artık bu memleketin, bu kültürün kadim değerlerin insanı değildir. Değiştirdiler bizi, yönlendirdiler ve sürüklediler. Farklı bir kültüre farklı bir değere sahip kıldılar. Bu belki çoğumuzun görmezden geldiği bir şey. Biz sorunları çözeceğiz derken sadece yollarımızı yapacağız, kanalizasyonlar yapacağız demek istemiyoruz. Biz diyoruz ki memleketin ne kadar sorunu varsa; alt yapısı, üst yapısı, değerleri, inancı, kültürü, dini, kimliği, hassasiyetleri, aile kurumu, çocukları ve geleceği. Biz bunların hepsinin düşünüyoruz. Bir memleketin sorunları bunların hepsidir. Bir memleket, altyapı ve üst yapı olarak dünyanın en gelişmiş şehri haline getirilse dahi, bu memleketin insanları değerlerden yoksun ise, inanç kalmamışsa, helal haram anlayışı bitmişse, çocukları, gençleri kendileri değil, değerleri değil, binlerce kilometre uzaktan küresel üst akıl yetiştirip kendi hizmetine sokuyorsa bu memleket abat değil. Bu memleket harap bir memlekettir. Demek istediğim şu, hakikaten bizim memleketimiz harap bir şehirdir. Değerler noktasında herkes değerlerimizi bitirmeye çalışıyor. Aile kurumumuz iflas etmiştir. Çocuklarımızı biz değil, akıllı telefonlar, tiktok ve diğer mecralar yetiştirip bizden uzaklaştırıyor. Yani geleceğimiz kalmamış, geleceğimizi inşa edecek bir neslimiz kalmamış. Her geçen gün daha da gidiyor.” dedi.  

“Biz siyasetimizi Ankara’da masa başında yapmıyoruz, halkla birlikte yapıyoruz” 

Demir, “Biz memleketi abad ederken, Allah Teâlâ’nın insana verdiği bütün hakları temel hak ve özgürlükleri, inancı, kimliği, hizmet görme hakkını, yaşam hakkının hepsini hesaba katarak bu memleketi abad etmeyi hedefimize koymuşuz. Allah’ın izniyle sizlerle birlikte, değerli adaylarımızla birlikte hep beraber bu memleketi abad edeceğiz. Bizim bundan başka bir amacımız yoktur. Abad edeceğiz derken; altyapısını, üst yapısını, hizmeti de abad edeceğiz. Değerlerini, geleceğini, aile kurumunu, neslimizi de abad edeceğiz. İnancını, kimliğini abad edeceğiz Allah’ın izniyle. Şimdi biz hep söyleriz, siyasetimizi Ankara’da masa başında yapmıyoruz. Biz siyasetimizi sizlerle birlikte yapıyoruz. Memleketimizin önde gelen insanları, kanaat önderleri, sorunlardan mustarip olan insanlarıyla birlikte biz bu işi yapıyoruz. Yani sizlerle beraber yapıyoruz. Bu memleketin, Midyat’ın, Mardin’in, Batman’ın, bütün Türkiye’nin; Kürt toplumunun, Türk toplumunun, Arap kardeşlerimizin, herkesin size, HÜDA PAR’a, sizin kardeşliğinize ihtiyacı vardır. Hep beraber bu memleketin bize ihtiyacı vardır. Allah’ın izniyle bu memleketin kuruyan damarlarına hep beraber kan pompalayacağız, kan olacağız, değer olacağız ve bu memleketi kalkındıracağız inşallah.” şeklinde ifade etti.

Program yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.